ÇAYKUR Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim, “Kadro bekleyen ÇAYKUR işçileri hakkında açıklama ve net bilgi söyleme makamı biz değiliz. Çalışmalar devam ediyor. ÇAYKUR’un devam etmesi için en asgari değerlerde buluşmak lazım. Olayın tasarruf ve ekonomi tarafını da yönetmek lazım. Herhalde herkes kadrolu olmak ister, 12 ay çalışmak ister” dedi.
“ÇAYKUR’da kaç işçi emekli oldu, yerine işçi alacak mısınız” sorusu üzerine Yusuf Ziya Alim, “Genelde biz her yıl emekli olan kişi sayısı kadar yeni işçi alıyorduk, bu seneki emekli sayısı 497’de kaldığı için, bunun yanında iki yeni fabrikamız var, onlara da yeni işçi alınacağından, alınacak işçi sayısını iki katına çıkaracağız” dedi.
“ÇAYKUR zarar etmez, kâr yapar”
ÇAYKUR’un her yıl zarar açıkladığı ve bu yılki hedeflerinin ne olduğu sorusuna ise Yusuf Ziya Alim, “Her zaman söylediğim gibi, ÇAYKUR zarar etmez, kâr yapar. İmalat yapan bir imalathanenin zarar etme şansı olmaz. Geçen yıl kâr açıklayacağız demiştik, hesaplarımız tuttu. Bu sene sonu içinde şimdiden yapmış olduğumuz hesaplara göre kâr açıklayacağız ama tabii ilk altı ayı da görmek lazım” diye konuştu.
“Karar alabilmek için çoğunluğumuz var”
“Sakarya Belediye Başkanı ve eski ÇAYKUR Genel Müdürü Ekrem Yüce ve AKP Rize İl Başkanlığı’na atanan eski milletvekili Hikmet Ayar ÇAYKUR Yönetim Kurulu üyeliği görevlerinden istifa etti, kararları nasıl alıyorsunuz” sorusuna Alim, “Yönetim kurulu üyelikleri kararname ile atanıyor. Bizim için önemli olan, yönetim kurulunun toplanabilmesi, karar alabilmemiz. Şu anda yönetim kurulu olarak karar alabilecek yeterli sayımız var. Bazı kişilerin ayrılması şu anda bizi fazla etkilemiyor. Karar alabilmek için çoğunluğumuz var” diye yanıtladı.
“Kadro bekleyen ÇAYKUR işçileri hakkında açıklama ve net bilgi söyleme makamı biz değiliz”
Yusuf Ziya Alim, ÇAYKUR’daki mevsimlik işçilerinin kadroya alınmamasına yönelik eleştirilere ilişkin şunları söyledi:
“Kadro bekleyen ÇAYKUR işçileri hakkında açıklama ve net bilgi söyleme makamı biz değiliz. Çalışmalar devam ediyor. Çalışmalar sonucuna göre nasıl bir yöntem çıkarsa mevzuatlar doğrultusunda gerekli uygulamaları biz yapacağız. Ben kurumun bugün genel müdürüyüm ama yarın hem üreticiyim hem bölgenin insanıyım hem çay sektöründe olan birisiyim. Çay sektörünün, ÇAYKUR’ un devam etmesi için en asgari değerlerde buluşmak lazım. Olayın tasarruf ve ekonomi tarafını da yönetmek lazım. Herhalde herkes kadrolu olmak ister, 12 ay çalışmak ister. Kuruma maliyeti olacağını kadro isteyen de biliyor, istemeyen de. Herkes biliyor. Ama tabii ki asgari isteklerde bir yerde muhakkak ortak bir noktada değerlendirilecektir.”
“Deprem olduğu zaman bizim kuruma sıra gelene kadar çok binalar var”
“Uzmanlar ÇAYKUR hizmet binası ve lojmanların depreme dayanıksız olduğu belirtiliyor, gerekli tedbirleri aldınız mı” sorusuna ise Alim, şu şekilde yanıt verdi:
“Deprem olduğu zaman bizim kuruma sıra gelene kadar çok binalar var. İstanbul depremleri 1999’da oldu, biz o bölgede herkesten önce tedbirleri aldık. O zaman orada misafirhanemiz vardı, sağlıklı değildi diye yıktık, bir kata indirdik. Yine bölgede deprem olmadan önce Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde, İmdat Bey zamanında kurumun depreme dayanıklı olup olmaması anlamında birçok çalışmalar yapıldı. Alt zeminde bazı çalışmalar yapıldı. Korozyona uğramış olan demirler var mı diye tespitler yapıldı. Şu anda kurumumuzun pek sakat bir durumu görünmüyor, ancak deprem olduğu zaman sağlam derler sakat çıkar, sakat derler sağlam çıkar; onun hakkında bir şey söyleme şansımız yok. Bizim için önemli olan önceden tedbirlerimizin alınmasıdır ki biz depremle ilgili birçok tedbirimizi aldık. Sadece depreme karşı değil, bölgede en çok olan sel felaketine karşı çalışmalar yaptık. Ambarlık çay fabrikamızda her iki yılda bir, arkadan gelen bir ırmak vardı, devamlı su basıyordu. Onun içinden geçtiği kanalı yeniden yaptırdık, temizlendi. Diğer fabrikalarımızın da tehlikeli görünen bir bölümü varsa hepsi gözden geçirilmiş durumda.”
Paketleme fabrikasındaki çalışma esnasında çayda kırılma renginde değişim olduğu iddialarıyla ilgili Alim, “İyidere paketleme fabrikası yeni, iki yıldır üretim yapıyor. Herhangi bir sıkıntı şu anda gözükmüyor ama vakumlamayla alttan yukarıya doğru çıkıldığı için ister istemez yüzde 5 veya 10 civarında bir kırılma olabiliyor. O işlemler yapılırken o zaman tüm analizler yapıldı ama kırılma oluyor. Renk siyahımsı ama biraz kahverengi olabiliyor. Ama o; tadı, aromayı, kaliteyi, damak tadını bozucu bir olay değil. O yapılırken de yüzde 5 ile 10 arasında kırılma olabilir mantığı bilinerek yapılmış” dedi. (ANKA)